Sayı 17
Moda ve Süs
Moda:
ĺslam, insan şahsiyetinin yüceltilmesini ister.
ĺnsan onuruna yakışan da budur. ĺnsanı alçaltan her tutum ve yak1aşımı ĺslam yasak1amıştır. ĺnsanı insan vasfından uzak1aştıran her hareket kınanmıştır.
Modada ĺslamın kabul etmediĝi yirminci yüzyılın salgın hastalıklarındandır. Özellikle kadının cinselliĝini kullanması için bir meta aracı olarak ele a1ınmıştır.
Modanın toplumda meydana getirdiĝi zararları anlatmakla
bitiremeyiz.
Bir toplumda yaşayan insanların ekonomik durumları eşit olmayabilir. Hele bu kapitalist bir toplumsa, fakir ile zengin arasında korkunç
derecede uçurum var demektir.
Kitle iletişim araç1arıy1a yönlendirilen günümüz insanı,
televizyonlardan ve gazetelerden gördükleri moda rüzgarından
etkilenmektedirler.
Paris‘te üretilen bir elbisenin kendi ülkesinde moda olduĝunu öĝrenen bir kadın veya erkek, ona sahip olmak için elindeki bütün imkanları kullanmak istemektedir.
Bir fakir ailenin beş-a1tı aylık masrafını bir elbise için harcayan
sanatçılar, mankenler, iş adamları. bilinmektedir.
Bu bakımdan kapitalizmin bir ürünü olan moda, adaleti ortadan kaldırdıĝı ve ahlaksızlıga zemin hazırladıĝı için gayr-i ĺslamidir.
ĺnsan, Mevlana‘nın dediĝi gibi ‘ya olduĝun gibi , ya da göründüĝü gibi olmak durumundadır.
Kendisinde olmayan birtakım vasıflara moda sayesinde kavuşmak isteyen, aslında kendi özünden uzaklaşmaktadır.
Böyle yapmakla yaratılışa müdahale etmektedir.
Örneĝin, modadır diye dişlerini müdahaleden geçirip
porselen diş taktıran, dudaklarırının daha kabarık görülmesi için slikon geçiren, kaşlarını yolan, kirpiklerini beĝenmeyip takma kirpik takan... nice insanları gazetelerden‘
televizyonlardan veya çevremizden izlemekteyiz.
Bu gibi insanlar en başta Cenab-ı Allahtın yarattıĝı
özelliklere müdahale ettikleri için insan haklarına
müdahalede bulunmuş olmaktadırlar.
Diĝer yandan, kendi tabi güzelliklerini beĝenmeyip, suni şeylere yönelmeleriyle akıllarını yanlış yönde kullanmaktadırlar.
Hele buna bir de kadınlara benzemeye ça1ışan erkekleri de katarsak, ahlaki düşüklüĝün, ruh bozukluĝunun ulaştıĝı noktayı düşünmenin ne kadar ürkütücü olduĝunu
müşahede ederiz.
Peygamber efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuşlardır:
‘Dövme yapan ve yaptıran, yüzünün kıllarını alan ve aldıran, genç ve güzel görünmek için dişlerine müdahale yaptırıp seyrekleştiren ve böylece Allah´ın yaratışını bozan kadınlara Allah lanet etmiştir.‘ (Buhari, Müslim)
Moda konusunda :
Prof. Abdullah Ulvan şunlari söylemektedir:
“Çaĝın kadını, modacıdarın, kadın vakarıyla alay
edenlerin seçip ortaya koyduĝu her şey karşısında baş egip itaat etmekte; uymayanları çagın gerisinde kalıp
medeniyetten uzak bulunduĝu durmadan zihinlere iş1enmekte ve bufikir hakim kılınmaktadır.
Bir Avrupalı veya Amerikalı kadın, böylesine gayr-i ahlaki
modalara uymakta bir sakınca görmeyebilir.
Onun ruhsal ve sosyal yapısı bununla uyum saĝlayıp bir eziklik duymadan devam edebilir, ama müslüman kadın elbetteki bu aşaĝılayıcı moda düşkünlüĝünde sakınca görmeli ve bundan
kaçınmalıdır.
Müslüman kadın, günün modasının bekarları nasıl aşaĝı1ık yaptıĝını ve onları, sekse nasıl sürükleyip götürdüĝünü görmelidir. Fakir kadınlardan kültürsüz olanları, modayı takip etmek ve ona göre bir hayat yaşamak için zinaya nasıl ittiĝini görmelidir.
Müslüman kadın böylece, Basit bir moda hastalarının nasıl bir Fuhuş çukuruna yuvarlandıklarını, bulunduĝu şerefli yerden en açık şekilde görmeli ve ona göre kendi yüce ve şerefli yerini korumalıdır.“
Müslaman kadın, onurunu ayaklar altına alan moda aldatmacasını tercih yerine, tarihten bu yana kadın onurunun temsilcileri olan
Hz. Aişe, Hz. Fatıma, Hz. Zeyneb gibi olmayı tercih etmelidir.
ĺffet ve namusun timsali bu kadınlar, yeryüzünde yaşayan bütün kadınların ömek almaları gereken önemde kadın onurunu yüceltmişlerdir.
Süs ve Koku:
Modayla yakından ilgili olan süs ve koku da kadının dikkatli davranması gereken önemli konulardandır.
ĺslam, kadının süs kullanmasını ve koku sürünmesini yasak1amamıştır.
Ancak, süs ve koku kullanılırken bir takım ö1çü1er getirmiştir.
Örneĝin, müslüman bir kadın altın, gümüş gibi süs eşya1arı takabilir, ancak bu süs eşya1arını başka1arına gösteriş olsun diye veya erkeklerin dikkatlerini çekip cinsel duygularını tahrik etmek için kullanamaz.
Aynı şeki1de koku da sürebilir, ancak bu kokuyu sadece ve sadece kocası için sürünebilir.
Başka erkeklere çekici gelmek için sürülen kokular kesinlikle haramdır.
Mişkätü1-mesabih‘den Bekir Topaloĝlu şu hadisi aktarmaktadır:
“Her göz zina eder. Kadın koku sürünüp de erkeklerin yanından geçerse o da öyledir (yani bir nevi zina etmiş demektir.)
“ Görülüyor ki, süs ve koku ancak meşru sınırlar içerisinde kullanılabilir.
Peygamber Efendimiz‘in bir başka hadisi de şöy1edir:
“Süs ve ziynetlerini yabancı erkeklere gösteren kadınlar, kiyamet gününün karan1ıĝında kalacak, aydınlıĝa kavuşmayacaktır. „’ (Tirmizi)
Günümüzde bu iki olgu farklı düzeylerde kullanılmaktadır.
Kadınlar süs kullanırken büyük bir israfa düşmekte,
bazen bu işi erkeklerin dikkatini üzerlerinde toplamak için yapmaktadırlar.
Koku sürünürken, etkisinin cekici ve fazla olmasına özen gösterilmekte ve böylelikle cinsel arzular uyandırılmak istenmektedir.
Özellikle parfüm reklamlarında cinselliĝi esas alan klipler
hazırlanmakta ve kadınlar bu şeki1de yönlendirilmektedirler.
Yukarıda modanın insanı tüketim tutkunu yapı1ışını ve büyük israflara yönlendirildiklerinden söz ettik.
Süs ve koku ile de çok ciddi israf yapılmakta ve bu büyük
bir yekün tutmaktadır.
Moda aldatmacasına kapılıp, hergün makyaj yapmak, süslenmek
ve koku sürünmek büyük paralar tutmaktadır.
Günümüz toplumlarında kadınların kul1andıĝı kozmetik malzemelerin Avrupa ve Batı patentli olması bir ayrıcalık sayılmaktadır.
Ayrıca günümüzde süs ve koku kullanmak sadece kadınlarla sınırlı kalmayıp erkekleri de sarmıştır.
ĺslam‘ın, erkeklerin kullanmasında sakınca görmediĝi alkolsüz esans türü kokular dışında, parfüm ve alkollü kokular sürülmekte, milyonlarca liralık takılar takılmakta, bu şekilde kadınlara benzenilmektedir.
Kadınların ku11andıĝı küpeler, günümüz erkeklerinin de ku11andıĝı süs eşya1arı arasına girmektedir.
Bütün bunlar insanın kendi varlık hakikatını anlamakta güçlük çekmesinden kaynaklanmaktadır.
ĺnsan, bütün varlıkların en şereflisidir,
ondan düşük iş1er yapması beklenmemelidir.
Onun yaptıĝı her iş hakikate uygun olmalıdır.
Günümüzde insan yalnız1aşmştır, kendini ifade edebilmek için çı1gınca iş1er peşine düşmektedir.
Moda, cinsellik, isyan vb. kötü iş1er1e ugraşarak
bir ömür tüketmektedir.
Başkaları için yaşar durumuna düşen, moda takipcileri Düştükleri karanlık zındanın kapılarına, birde kilit vuruyorlar kendi elleriyle , Markaçılıkları ile...!!!
Bütün bu olumsuzluklara zemin hazırlayan bugünkü çagı Muhammed ĺkbal
şu dizileriyle ne kadar güzel tasvir etmektedir:
Olgun düşünce1eri boşuna aramayın
Bu çaĝın rüzgarı her şeyi ham bırakır.
Okul akla özgürlük verir ama,
Düşünce1eri dengesiz ve düzensiz bırakır.
Batıda (ilahi) aşk, laik düşünce1er nedeniyle ö1müştür.
Doĝu‘da ise akıl, tutarsız düşünce1er nedeniyle kö1e1eşmiştir.
(Doĝu‘dan Esintiler -kitabından)
Kaynak: Ahlak Dersleri Vedat Aydın
Hazırlayan : Addulkadir Bolat
Moda ve Süs
Moda:
ĺslam, insan şahsiyetinin yüceltilmesini ister.
ĺnsan onuruna yakışan da budur. ĺnsanı alçaltan her tutum ve yak1aşımı ĺslam yasak1amıştır. ĺnsanı insan vasfından uzak1aştıran her hareket kınanmıştır.
Modada ĺslamın kabul etmediĝi yirminci yüzyılın salgın hastalıklarındandır. Özellikle kadının cinselliĝini kullanması için bir meta aracı olarak ele a1ınmıştır.
Modanın toplumda meydana getirdiĝi zararları anlatmakla
bitiremeyiz.
Bir toplumda yaşayan insanların ekonomik durumları eşit olmayabilir. Hele bu kapitalist bir toplumsa, fakir ile zengin arasında korkunç
derecede uçurum var demektir.
Kitle iletişim araç1arıy1a yönlendirilen günümüz insanı,
televizyonlardan ve gazetelerden gördükleri moda rüzgarından
etkilenmektedirler.
Paris‘te üretilen bir elbisenin kendi ülkesinde moda olduĝunu öĝrenen bir kadın veya erkek, ona sahip olmak için elindeki bütün imkanları kullanmak istemektedir.
Bir fakir ailenin beş-a1tı aylık masrafını bir elbise için harcayan
sanatçılar, mankenler, iş adamları. bilinmektedir.
Bu bakımdan kapitalizmin bir ürünü olan moda, adaleti ortadan kaldırdıĝı ve ahlaksızlıga zemin hazırladıĝı için gayr-i ĺslamidir.
ĺnsan, Mevlana‘nın dediĝi gibi ‘ya olduĝun gibi , ya da göründüĝü gibi olmak durumundadır.
Kendisinde olmayan birtakım vasıflara moda sayesinde kavuşmak isteyen, aslında kendi özünden uzaklaşmaktadır.
Böyle yapmakla yaratılışa müdahale etmektedir.
Örneĝin, modadır diye dişlerini müdahaleden geçirip
porselen diş taktıran, dudaklarırının daha kabarık görülmesi için slikon geçiren, kaşlarını yolan, kirpiklerini beĝenmeyip takma kirpik takan... nice insanları gazetelerden‘
televizyonlardan veya çevremizden izlemekteyiz.
Bu gibi insanlar en başta Cenab-ı Allahtın yarattıĝı
özelliklere müdahale ettikleri için insan haklarına
müdahalede bulunmuş olmaktadırlar.
Diĝer yandan, kendi tabi güzelliklerini beĝenmeyip, suni şeylere yönelmeleriyle akıllarını yanlış yönde kullanmaktadırlar.
Hele buna bir de kadınlara benzemeye ça1ışan erkekleri de katarsak, ahlaki düşüklüĝün, ruh bozukluĝunun ulaştıĝı noktayı düşünmenin ne kadar ürkütücü olduĝunu
müşahede ederiz.
Peygamber efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuşlardır:
‘Dövme yapan ve yaptıran, yüzünün kıllarını alan ve aldıran, genç ve güzel görünmek için dişlerine müdahale yaptırıp seyrekleştiren ve böylece Allah´ın yaratışını bozan kadınlara Allah lanet etmiştir.‘ (Buhari, Müslim)
Moda konusunda :
Prof. Abdullah Ulvan şunlari söylemektedir:
“Çaĝın kadını, modacıdarın, kadın vakarıyla alay
edenlerin seçip ortaya koyduĝu her şey karşısında baş egip itaat etmekte; uymayanları çagın gerisinde kalıp
medeniyetten uzak bulunduĝu durmadan zihinlere iş1enmekte ve bufikir hakim kılınmaktadır.
Bir Avrupalı veya Amerikalı kadın, böylesine gayr-i ahlaki
modalara uymakta bir sakınca görmeyebilir.
Onun ruhsal ve sosyal yapısı bununla uyum saĝlayıp bir eziklik duymadan devam edebilir, ama müslüman kadın elbetteki bu aşaĝılayıcı moda düşkünlüĝünde sakınca görmeli ve bundan
kaçınmalıdır.
Müslüman kadın, günün modasının bekarları nasıl aşaĝı1ık yaptıĝını ve onları, sekse nasıl sürükleyip götürdüĝünü görmelidir. Fakir kadınlardan kültürsüz olanları, modayı takip etmek ve ona göre bir hayat yaşamak için zinaya nasıl ittiĝini görmelidir.
Müslüman kadın böylece, Basit bir moda hastalarının nasıl bir Fuhuş çukuruna yuvarlandıklarını, bulunduĝu şerefli yerden en açık şekilde görmeli ve ona göre kendi yüce ve şerefli yerini korumalıdır.“
Müslaman kadın, onurunu ayaklar altına alan moda aldatmacasını tercih yerine, tarihten bu yana kadın onurunun temsilcileri olan
Hz. Aişe, Hz. Fatıma, Hz. Zeyneb gibi olmayı tercih etmelidir.
ĺffet ve namusun timsali bu kadınlar, yeryüzünde yaşayan bütün kadınların ömek almaları gereken önemde kadın onurunu yüceltmişlerdir.
Süs ve Koku:
Modayla yakından ilgili olan süs ve koku da kadının dikkatli davranması gereken önemli konulardandır.
ĺslam, kadının süs kullanmasını ve koku sürünmesini yasak1amamıştır.
Ancak, süs ve koku kullanılırken bir takım ö1çü1er getirmiştir.
Örneĝin, müslüman bir kadın altın, gümüş gibi süs eşya1arı takabilir, ancak bu süs eşya1arını başka1arına gösteriş olsun diye veya erkeklerin dikkatlerini çekip cinsel duygularını tahrik etmek için kullanamaz.
Aynı şeki1de koku da sürebilir, ancak bu kokuyu sadece ve sadece kocası için sürünebilir.
Başka erkeklere çekici gelmek için sürülen kokular kesinlikle haramdır.
Mişkätü1-mesabih‘den Bekir Topaloĝlu şu hadisi aktarmaktadır:
“Her göz zina eder. Kadın koku sürünüp de erkeklerin yanından geçerse o da öyledir (yani bir nevi zina etmiş demektir.)
“ Görülüyor ki, süs ve koku ancak meşru sınırlar içerisinde kullanılabilir.
Peygamber Efendimiz‘in bir başka hadisi de şöy1edir:
“Süs ve ziynetlerini yabancı erkeklere gösteren kadınlar, kiyamet gününün karan1ıĝında kalacak, aydınlıĝa kavuşmayacaktır. „’ (Tirmizi)
Günümüzde bu iki olgu farklı düzeylerde kullanılmaktadır.
Kadınlar süs kullanırken büyük bir israfa düşmekte,
bazen bu işi erkeklerin dikkatini üzerlerinde toplamak için yapmaktadırlar.
Koku sürünürken, etkisinin cekici ve fazla olmasına özen gösterilmekte ve böylelikle cinsel arzular uyandırılmak istenmektedir.
Özellikle parfüm reklamlarında cinselliĝi esas alan klipler
hazırlanmakta ve kadınlar bu şeki1de yönlendirilmektedirler.
Yukarıda modanın insanı tüketim tutkunu yapı1ışını ve büyük israflara yönlendirildiklerinden söz ettik.
Süs ve koku ile de çok ciddi israf yapılmakta ve bu büyük
bir yekün tutmaktadır.
Moda aldatmacasına kapılıp, hergün makyaj yapmak, süslenmek
ve koku sürünmek büyük paralar tutmaktadır.
Günümüz toplumlarında kadınların kul1andıĝı kozmetik malzemelerin Avrupa ve Batı patentli olması bir ayrıcalık sayılmaktadır.
Ayrıca günümüzde süs ve koku kullanmak sadece kadınlarla sınırlı kalmayıp erkekleri de sarmıştır.
ĺslam‘ın, erkeklerin kullanmasında sakınca görmediĝi alkolsüz esans türü kokular dışında, parfüm ve alkollü kokular sürülmekte, milyonlarca liralık takılar takılmakta, bu şekilde kadınlara benzenilmektedir.
Kadınların ku11andıĝı küpeler, günümüz erkeklerinin de ku11andıĝı süs eşya1arı arasına girmektedir.
Bütün bunlar insanın kendi varlık hakikatını anlamakta güçlük çekmesinden kaynaklanmaktadır.
ĺnsan, bütün varlıkların en şereflisidir,
ondan düşük iş1er yapması beklenmemelidir.
Onun yaptıĝı her iş hakikate uygun olmalıdır.
Günümüzde insan yalnız1aşmştır, kendini ifade edebilmek için çı1gınca iş1er peşine düşmektedir.
Moda, cinsellik, isyan vb. kötü iş1er1e ugraşarak
bir ömür tüketmektedir.
Başkaları için yaşar durumuna düşen, moda takipcileri Düştükleri karanlık zındanın kapılarına, birde kilit vuruyorlar kendi elleriyle , Markaçılıkları ile...!!!
Bütün bu olumsuzluklara zemin hazırlayan bugünkü çagı Muhammed ĺkbal
şu dizileriyle ne kadar güzel tasvir etmektedir:
Olgun düşünce1eri boşuna aramayın
Bu çaĝın rüzgarı her şeyi ham bırakır.
Okul akla özgürlük verir ama,
Düşünce1eri dengesiz ve düzensiz bırakır.
Batıda (ilahi) aşk, laik düşünce1er nedeniyle ö1müştür.
Doĝu‘da ise akıl, tutarsız düşünce1er nedeniyle kö1e1eşmiştir.
(Doĝu‘dan Esintiler -kitabından)
Kaynak: Ahlak Dersleri Vedat Aydın
Hazırlayan : Addulkadir Bolat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder